Atla
Çocuklarla İklim Krizi ve Çözüm Yolları Hakkında Konuşmak

Çocuklarla İklim Krizi ve Çözüm Yolları Hakkında Konuşmak

UNICEF'in iklim krizinin çocuklara etkisiyle ilgili ilk raporu "İklim krizi bir çocuk hakları krizidir" başlığını taşıyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), iklim değişikliğinin doğrudan çocuklara olan etkisini inceleyen ilk raporunu yayımladı. UNICEF'in raporunda, dünyada 1 milyara yakın çocuğun iklim değişikliğine bağlı afetlerin ve salgın hastalıkların tehdidi altında olduğu uyarısı yapıldı.

Rapora göre, dünyada yaşayan her bir çocuk, sel ve kuraklık gibi iklim değişikliğine bağlı olaylardan en az birine maruz kalacak.

Küresel çocuk nüfusunun yarıya yakını da, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan "çok yüksek riskli" ülkelerde yaşıyor.

"Orta-yüksek risk" ülkeler arasında yer alan Türkiye, dünya sıralamasında 163 ülke arasında 97. sırada yer aldı. İklim krizi: UNICEF'e göre 1 milyar çocuk iklim değişikliğinin ağır sonuçlarına maruz kalacak - BBC News Türkçe

 

İçimize korku salan bu haberleri okuduğumuzda ya donup kalıyoruz ya da harekete geçip elimizden geleni yapmayı seçiyoruz. Siz de kaygının merhemi harekettir diyenlerdenseniz gelin beraberce çocuklarımızı da işin içine katarak neler yapabiliriz bakalım.

 

Şehirlerde yaşayan bir kuşak olarak kendimiz de çoğu zaman doğanın parçası olduğumuzu unutmuş durumdayız. Oysa doğanın içindeyken ne kadar mutlu oluyor, rahatlıyor ve yaşamı hissediyoruz değil mi? Çocukların da doğayla bağ kurması doğayla beraberken daha kolay olabilir. Buradaki döngüleri, zengin biyo-çeşitliliği, farklı türlerin uyumunu ve işbirliğini görmesi, onların da yaşama katkı sağlayabileceğini öğrenmesini sağlayabilir.  Ayrıca doğada oynamak çocuklara hareket becerisi, bedensel ve ruhsal esneklik, bedeniyle yapabileceklerini fark etme ve onu yönetebilme farkındalığı da kazandırabilir.

Kendini ve doğayı keşfeden çocuk, dünyayı daha çok sevebilir, önemseyebilir ve tam bu noktada da dünyamızın büyük sorunu iklim krizi konusunda bir şeyler yapmaya istekli olabilir. Peki, iklim krizini ürkütmeden onlara nasıl anlatabilir, konuyu sahiplendirebilir ve bu kriz ile gelen yeni yaşam şekline nasıl uyumlu davranışlar geliştirmelerini sağlayabiliriz? Tabii ki onlarla gerçekleri konuşarak. Gerçekleri konuşarak onları hayata hazırlayabilir ve çözümlere katılmalarını sağlayabiliriz.

Belki önce bu konuda ne bildiğini ve duygularını öğrenmekle işe başlayabiliriz. Çocuklar etraflarında olup bitenden habersiz değillerdir. Haberler ya da bizlerden duyduklarının yanı sıra ani değişen hava koşulları, seller, depremler onları korkutuyor olabilir. Bu konuda duygularını konuşmalarını sağlamak, bu duygularını bizim kabul ettiğimizi görmek ve hissetmek öncelikle onları rahatlatabilir.

İklim krizini nasıl basitçe anlatalım dediğimizde Dünya Yuvam Derneği ile bu konuda mücadele veren Nil Karibrahimgil’in açıklaması belki hepimize ilham verebilir.

 

“İnsanlar enerji için çok fosil yakıt kullanır. Uçaklarda, arabalarda, evlerin ışıkları ve bir sürü şey için. Bu, havaya çok miktarda karbondioksit gazı bırakır. Bu gaz dünyayı battaniye gibi sarar, gelen güneş ışığı içeride kalır, sera gibi olur; dünya ve hava ısınır. Daha sıcak bir dünyada daha fazla fırtına olur, kutuptaki buzullar erir ve okyanustaki su yükselir, insanlar ve hayvanlar kendilerine yaşayacak yeri ve yiyeceği daha zor bulur. Bu büyük bir problem ve hepimiz bunu çözmek için çalışıyoruz, biz de ailece bunun için bir şeyler yapabiliriz.”

 

31 Ekim Dünya Tasarruf Günü çocuklarınızla iklim krizi hakkında konuşmak ve birlikte hayat tarzınızda nasıl değişlikler yaparak çözümün bir parçası olabileceğinizi konuşmak için çok doğru bir zaman. Kaynak (su, elektrik vb.) kullanımında, alışverişte, besin tüketiminde ve hayatın her alanında kendi başlarına ve ailecek yapabilecekleri tabii ki yaşa göre değişecektir. Okul çağı çocuklarımızla bunu bir masa başı çalışması ve yapılabilecekler listesi olarak belirlerken okul öncesi çocuklarımızla oyun ve dramalaştırma ile yapmak daha kolay olabilir:

  • Daha az tek kullanımlık eşya kullanmak
  • İhtiyacımız dışında alışveriş yapmamak, tüketmemek
  • Işıkları kapatmak, suyu gereği kadar kullanmak
  • Dışarıdan plastik şişe su almak yerine matara kullanmak
  • Saksıda da olsa kendi sebze yetiştirmek
  • Bunlarla sağlıklı atıştırmalıklar hazırlamak
  • Beraber yağmur sularını toplayarak sebzeleri sulamak, hem suyun önemini hem de yağmur suyunun değerlendirilebileceğini deneyimletmek
  • Kompost yapmak
  • İhtiyaç olan yerlere ağaç dikmek ya da iklim hareketi yapan sivil toplum kuruluşuna destek vermek
  • İklim çözümlerinin mevcut olduğunu araştırmak
  • Ailecek iklim belgesellerini izlemek. Örneğin, National Geography’nin üç bölümlük, Türkiye’ye özel hazırladığı İklim Meselesi.  
  • Karbon Ayak İzinizi azaltmak için ipuçları yakalamak ve bunlar üzerinde konuşup kararlar alarak uygulamak
  • Uzak mesafelerden gelen giyecek, yiyecek ve içecekler almamak, bunların nakliyesi için fosil yakıtların kullanıldığını anlatmak
  • Paylaşımlı yolculuk yapmak; karbon ayak izini azaltmak için işe veya okula giderken arabanızı paylaşmak
  • Mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmak
  • Tatillere uçakla gitmemek
  • Isınma için güneş enerjisi kullanmak
  • Gereksiz ambalaja sahip ürünlerden almamak

Bunlar ilk akla gelenler, çocukların yaratıcıklarına alan açıldığında ve sözlerinin değer ve kabul gördüğünü hissettiklerinde daha ne çözümler bulacaklarına şaşırabiliriz. Yeter ki onlara çözümün bir parçası olma imkanını sağlayalım. Sonra hayretle ve hayranlıkla yapacaklarını seyretmeye başlayalım.

Aslı Olgun

Muzipo Kids Kurucu Ortağı / Eğitimci          

 

Önceki makale OYUN BİZİM HAKKIMIZ
Sonraki makale Çocuğunuz Öfkelendiğinde